SANKO Okulları Genel Müdürü Fırat Mümtaz Asyalı, dünya genelinde etkili olan COVID-19 salgını sonrasında Türkiye’de 13 Mart 2020’de önlem olarak “okulda eğitim” uygulamasının durdurulduğunu anımsatarak, “Yani okullar kapatıldı. Ama eğitim durdurulmadı, farklı bir mecraya çekildi. Uzaktan eğitim koşulların zorunlu sonucudur, bu süreç tatil olarak algılanmamalı” dedi.
Asyalı, bu kararın ardından Türkiye genelinde yüz yüze örgün eğitim yerine, eğitimin uzaktan verildiği bir sisteme geçildiğini ancak, bununla birlikte ciddi bir kavram kargaşası yaşanmaya başlandığını söyledi.
Uygulamaları online değil, uzaktan eğitim kavramı altında değerlendirmenin daha doğru olacağına işaret eden Asyalı, “Uzaktan eğitim yöntemleri yıllardır dünyada ve ülkemizde kullanılan bir sistem. Televizyonla, mektupla, videoyla, internetle ve daha birçok yolla uzaktan eğitim gerçekleştirebilirsiniz. Mesela ülkemizde on yıllardır uygulanan ‘Açık Öğretim’ önemli bir uzaktan eğitim uygulamasıdır” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin yakın zamanda içeriğini yenilediği EBA’nın (Eğitim Bilişim Ağı) Millî Eğitim Bakanlığı’nın ülkedeki tüm öğrencilerin kullanımına sunduğu çok zengin bir içerik bankası olduğuna vurgu yapan Asyalı, “Televizyon da bir uzaktan eğitim aracıdır. Türkiye genelinde tüm öğrencilere hem Tv hem internet üzerinden EBA yoluyla uzaktan eğitim verilmeye başlandı” ifadelerini kullandı.
EN İYİ SENKRON ÇEVRİMİÇİ DERSLER
“Çevrimiçi -Online- eğitim ise genellikle internet üzerinden veriliyor ve temelde ikiye ayrılıyor. Bunu, senkron (canlı) asenkron (zamandan ve mekândan bağımsız) olarak açıklayabiliriz” diyen Asyalı, şöyle devam etti:
“Herhangi bir konuyla ilgili önceden kayda alınan dersi, istediğiniz zaman istediğiniz yerde izleyebilirsiniz. İşte bu asenkron eğitimdir. Bu yöntemi uygulayan okullar var. Ağırlıklı olarak EBA uygulamaları da çok iyi bir asenkron eğitim örneği. Senkron ise öğretmenin öğrencileriyle internet üzerinden birbirine canlı bağlandığı ve birbirleriyle etkileşimde bulundukları bir sistem. Bu şartlar altında yapılabilecek en iyi senkron çevrimiçi dersler. Karşılıklı etkileşim olması bu yöntemin en güçlü yanı. Uzaktan eğitim sürecinin en kalite noktasının senkron yani canlı uzaktan eğitim olduğunu düşünüyorum.”
YÜZ YÜZE EĞİTİM ÇOK ÖNEMLİ
Okul öncesinden lise son sınıf arasında; uzaktan eğitimin okuldaki yüz yüze eğitimin yerini hiçbir zaman tutmayacağını anlatan Asyalı, bu tür yöntemlerin yüz yüze eğitimde aktarılan içeriğin pekiştirilmesi ya da tekrarı için kullanılması en etkin yol olması gerektiğinin altını çizdi.
Eğitimin olmazsa olmazının öğrenci ile öğretmen ve okul arasında kurulan nitelikli ilişki olduğunu vurgulayan Asyalı, şunları kaydetti:
“Okul öncesinden lise sona kadarki yaş döneminde verilen eğitim için bu ilişki daha çok önem kazanır. Öğrenci ile öğretmen arasında geliştirilen nitelikli ilişki ve kurulan bağ, en az içerik kadar önem taşır. Öğretmen öğrencisiyle yüz yüze kurduğu ilişki sayesinde; öğrencisinin akademik, psikolojik, sosyal ve fiziksel gelişimini yakından takip eder. Bu nitelikli ilişki ve çok yönlü gelişim takibi sayesinde öğretmen öğrencisinin hayatına dokunur, yeri geldiğinde ona yön verir.
Uzaktan eğitim uygulamasında öğrencide en başta iletişim ve sosyalleşme eksikliği yaşanıyor. Çünkü okul sadece öğrenme yeri değildir. Aynı zamanda çocukların sosyalleştiği ve birbirleri ile etkileşimde bulunup kaliteli zaman geçirdikleri, paylaşmayı, oyun kurmayı, sevinmek üzülmek birçok duyguyu gün içinde yaşadıkları ve bu duygularla baş etmeyi öğrendikleri bir ortamdır.
Şu an sosyalleşmenin kısıtlandığı bir ortamda; yetişkinler olarak bile evde kalarak üzerimizde ciddi bir baskı ve huzursuzluk hissediyoruz. Bu durum çocuklar için daha da etkili oluyor. Çocukların gelişimini dörde ayırıyoruz. Fiziksel, psikolojik, sosyal ve akademik gelişim. Uzaktan eğitim uygulamalarıyla akademik gelişimi dinamik tutabiliyoruz ancak özellikle sosyal ve fiziksel gelişimi destekleyebilmemiz çok zor.”
ÇOCUKLAR OKULU ÖZLEDİ
“Süreç çocuklara okulu özletti. Aldığımız geribildirimlerden de görüyoruz ki yaşı ve sınıf seviyesi ne olursa olsun bütün çocuklar okula gitmeyi çok özlemiş durumdalar” diyen Asyalı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hayatlarına aniden giren plansız bir okula gitmeme durumu, öğrencilerde müthiş bir özlem oluşturuyor. Çocuklar canlı ders uygulamalarında birbirine bağlanıp birbirini gördüğünde çığlık atıyorlar. Küçüğünden büyüğüne öğrencilerimiz öğretmenlerini arayıp okulu ve arkadaşlarını ne kadar çok özlediğini söylüyor. Çünkü okul her yönüyle öğrenciler için gerçek hayatın ta kendisi ve şimdi gerçek rutin hayatlarının yokluğunu yaşıyorlar. Bu anlamda hiçbir ortamın okulun boşalttığı yeri doldurabileceğini düşünmüyorum.”
SANKO OKULLARI’NDAKİ UYGULAMA
COVİD-19 salgını öncesinde, yaptıkları öngörüler ve teknolojik altyapı yatırımları sayesinde eğitimde “teknoloji yoğun” uygulamalara büyük yer ayırdıklarını belirten Asyalı, SANKO Okulları’nda uzaktan eğitim uygulamasına ilişkin şu bilgileri paylaştı:
“Öğretmenlerimiz teknoloji uygulamalarını derslerini anlatırken aktif kullanıyordu ve ardından öğrencileri derste anlatılan konuları pekiştirmeleri için dijital platformlara yönlendiriyorduk. SANKO Okulları gerek teknoloji alt yapısı gerekse öğretmen ve öğrenci yetkinliği anlamında çok iyi bir noktadaydı. Uzaktan eğitim kararının hemen ardından sistemlerimizi gözden geçirdik, uygulamalarımıza sınav grupları olarak adlandırdığımız 8, 11 ve 12. sınıflarımızla senkron canlı derslerle başladık.
Öğrencilerimiz hafta içi her gün 09.00-13.00 saatleri arasında kendi öğretmenleri tarafından verilen canlı derslere katılıyor. Bu derslerde, öğretmenlerinin konu anlatımlarını takip edip, gerektiğinde soruları sorabilecek ve birbirleriyle etkileşime geçecek sanal ortama sahipler. Sınav gruplarımızın eğitim öğretim faaliyetlerini canlı soru çözüm saatleri, konu tarama testleri ve online deneme sınavları ile destekliyoruz.
Öğrencilerimizin motivasyonlarını canlı tutmak adına; psikolojik danışmanlarımız farklı konularda videolar çekip, evde kalma döneminin psikolojik olarak nasıl üstesinden gelinebileceğini destekleyici paylaşım yapıyorlar.
İkinci haftadan itibaren; yukarıda dile getirdiğim etkileşim olanaklarını içeren ve kendi öğretmenlerimiz tarafından gerçekleştirilen canlı ders uygulamalarını 5. sınıftan 12. sınıfa kadar tüm ortaokul ve lise seviyelerine yaydık. Yine tüm seviyelerdeki canlı derslerimizi dijital ödevlendirme, soru çözümleri ve gerektiğinde konu tarama testleri ile desteklemeye devam ediyoruz.”
UZAKTAN EĞİTİM ÇALIŞMALARIMIZI GELİŞTİRİYORUZ
“Okul öncesi ve ilkokul seviyesinde uzaktan eğitim uygulamalarımıza kendi öğretmenlerimiz tarafından çekilen videoların paylaşılması ve online ödevlendirme ile başladık” diyen Asyalı, “Zaman geçtikçe ve öğrencilerimizin becerilerini arttırdıkça uygulamalarımıza sınıf öğretmenleriyle canlı buluşmaları ve canlı ders uygulamalarını entegre ederek uzaktan eğitim çalışmalarımıza artırarak geliştiriyoruz. Ayrıca küçük yaş seviyelerinde öğrencilerimizin velileriyle birlikte nitelikli etkinlikler yapmalarını teşvik etmek amacıyla onlarla etkinlik önerileri ve videolar paylaşıyoruz” ifadelerine yer verdi.
Bir diğer önemli konunun da tüm bu uygulamaların; yani canlı derslerin ve video kayıtlarının kimler tarafından hayata geçirildiği olduğuna dikkat çeken Asyalı, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu anlamda tüm uzaktan eğitim çalışmalarının öğrencinin kendi öğretmeni tarafından hayata geçirilmesi öğrenci ile öğretmeni arasındaki nitelikli ilişkinin pekiştirilmesine yol açıyor. Ülke olarak evde kaldığımız bu günlerde, SANKO Okulları’ndaki tüm öğretmenlerimiz canlı ders uygulamalarını, ödevlendirmeleri ve öğrenci takibini kendi evlerinden yürütüyorlar.
Okullarda uzaktan eğitime geçilmesinin ardından, en çok önem verdiğimiz konulardan biri de öğrencilerimizin öğretmenleri ve okullarıyla bağlarını güçlü tutmak oldu. Çünkü biz eğitimciler biliyoruz ki; öğrenci ile öğretmeni ve okulu arasında kurulan güçlü bağ, öğrencinin öğrenme hevesini destekleyen en önemli unsurdur.
Bu yüzden SANKO Okulları bünyesinde görev yapan öğretmenlerimiz her gün öğrencilerimizi arayıp görüntülü olarak konuşuyorlar hem akademik hem psikolojik durumlarını yakından takip ediyorlar. Öğrenme sevgisini canlı tutmak ve öğrencilerimizin motivasyonlarını desteklemek amacıyla psikolojik danışmanlarımız, evde kalma döneminin psikolojik olarak nasıl üstesinden gelebileceklerini dair çektikleri videolarla destekliyorlar.”