İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Öğretim Üyesi ve Strateji Uzmanı Emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu, koronovirüs salgını nedeniyle, insan hareketlerinin kısıtlanması yönünde alınan önlemlerden PKK terör örgütünün yararlanmaya çalıştığını söyleyerek, “Barış Pınarı Harekat Alanı’nda TSK’nın operasyonlarıyla PYD/PKK terör örgütü elemanları etkisiz duruma getirilmektedir. PKK terör örgütü, hem tabanına güçlü olduğunun mesajını vermek hem de verdiği kayıpların intikamını almak için, koronavirüs krizini dikkate alarak yurt içinde sivilleri de hedef alan eylemlerini artırma yoluna gitmiştir” dedi.
TERÖR ÖRGÜTÜ PKK’NIN TARİHİ
1978 yılında kurulan PKK bölücü terör örgütünün, 1985 yılından itibaren köy baskınları ve katliamlar dönemini başlattığını belirten Dr. Babüroğlu, 1994-1999 yılları arasında ve özellikle son yıllarda yapılan operasyonlarla terör örgütünün ağır kayıplar verdiğini dile getirdi.
Terörle mücadelede, bir terör örgütünün yok edilmesinin dört faktöre bağlı olduğunu vurgulayan Dr. Babüroğlu, “Halkın desteğinin kesilmesi, örgüte katılımın en az düzeye indirgenmesi, lider kadrosunun etkisiz duruma getirilmesi, örgüte lojistik destek sağlayan güçlerin engellenmesidir” diye konuştu.
“KATILIM EN AZ DÜZEYDE”
PKK bölücü terör örgütüne yöre halkın desteği bulunmadığını aktaran Dr. Babüroğlu, “Terör örgütüne katılım son zamanlarda çok az düzeye indirilmiştir. Yapılan nokta operasyonlarıyla lider kadrosu da etkisiz duruma getirilmeye devam edilmektedir. Ancak ne yazık ki, PKK terör örgütüne bazı ülkelerce sağlanan lojistik destek engellenememiştir. Küresel güçler için, ‘terör küresel stratejinin topuzu’ durumuna gelmiştir. Bu nedenle, bu ülkelerin PKK’ya olan desteği sürmektedir” ifadelerini kullandı.
Terör örgütünün Suriye’de iç savaştan faydalandığını anlatan Dr. Babüroğlu, “PKK bölücü terör örgütü, kuruluşundan bugüne; krizlerin, iç savaşların boşluğundan faydalanarak eylemlerini hep artırmıştır. Suriye’de 2011’de başlayan iç savaşla birlikte, ortaya çıkan boşluktan PYD/PKK terör örgütü faydalanmış ve ABD’nin de desteğiyle, Suriye kuzeydoğusunda, Menbiç ve Fırat’ın doğusunda yaklaşık 50-60 bin silahlı güce ulaşmıştır. ABD’nin Suriye’de PYD/PKK terör örgütüne verdiği silah, sağladığı destek, Kuzey Irak’ta ve Türkiye’de PKK örgüt elemanlarının eline de geçmektedir. Bu silahlar, PKK terör örgütü tarafından yurt içinde hain saldırılarda kullanılmaktadır” dedi.
Türk Silahlı Kuvvetler ve istihbarat birimlerinin ortaklaşa operasyonlarıyla Kuzey Irak’ta PKK’ya kayıplar verdirilmeye devam edildiğini söyleyen Dr. Babüroğlu, “Suriye’de Fırat’ın doğusunda Barış Pınarı Harekat Alanı’nda TSK’nın operasyonlarıyla PYD/PKK terör örgütü elemanları etkisiz duruma getirilmektedir. PKK terör örgütü, hem tabanına güçlü olduğunun mesajını vermek hem de verdiği kayıpların intikamını almak için, koronavirüs salgınını dikkate alarak yurt içinde sivilleri de hedef alan eylemlerini artırma yoluna gitmiştir” diye konuştu.
“KORONAVİRÜSÜ FIRSATA ÇEVİRME ARAYIŞINDA”
Terör örgütü PKK’nın koronavirüsü fırsata çevirme arayışında olduğunu belirten Dr. Naim Babüroğlu, “Suriye’de Fırat’ın doğusunda ve Kuzey Irak’ta verdiği kayıplar nedeniyle hem kendisini destekleyen güçlere hem de tabanına ‘ben güçlüyüm’ mesajını vermek isteyecektir. Bu açıdan, PKK terör örgütünün yurt içinde 1985’ten beri uyguladığı köy baskınları, yol kesme, EYP kullanarak kayıp verdirme ve fırsat bulduğunda güvenlik birimlerine saldırı yapma girişimi ve fırsatını kollayacaktır. Türkiye açısından yurt içinde PKK tehdidi azalmış, ancak Suriye’de Fırat’ın doğusunda PYD/PKK terör örgütü tehdidi en az 10 kat artmıştır. Türkiye’nin terörle mücadele alanı artık sadece yurt içinde değil, Suriye’nin kuzeydoğusunda ve Kuzey Irak’ta olmak üzere üç coğrafyada sürecektir. Küresel güçlerin PKK terör örgütünü kullanma stratejileri de aralıksız devam edecektir” ifadelerini kullandı.
Kaynak : DHA gul.kaba@dha.com.tr (Gül Kaba)