Pamuk: “Yanan sadece ormanlarımız değil aynı zamanda geleceğimizdir”

0
38

Zafer Partisi Kurucular Kurulu Mehmet Pamuk, yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte yeniden alevlenen ve tüm ülkeyi olduğu gibi Gaziantep’i de etkileyen orman yangınlarına dair kapsamlı bir açıklamada bulundu.
Son günlerde sosyal medya ve televizyon ekranlarına yansıyan görüntülerde, ormanlara kasten ateş verildiği açık biçimde görülmekte; bazı vakalar ise halkın cep telefonlarıyla belgelendi. Bu yangınların büyük çoğunluğunun insan eliyle çıkarıldığı artık bir sır değil.
Mehmet Pamuk açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Yanan sadece ağaç değil; oksijenimiz, toprağımız, geleceğimizdir. Ormanlarımız, bu toprakların sessiz yaşayanlarıdır. Onlar sustukça, biz boğuluyoruz. Ve ne acıdır ki, bu ülke her yıl yaz gelince ciğerlerini ateşe teslim ediyor.”
Pamuk, açıklamasında yalnızca yangınları değil, bu yangınlara karşı verilen mücadelenin yetersizliğini de hedef aldı:
“Türkiye, zamanında yangın söndürme uçaklarına sahipti. Şimdi ise bu hayati araçları başka ülkelerden kiralamak zorunda kalıyoruz. Kiraya kalmış bir sistemle ormanları korumak mümkün değildir. Bu bir zafiyet değil, ihmaldir. Devletin asli görevlerinden biri olan doğayı ve yaşam alanlarını koruma sorumluluğu, göz ardı edilemez.”
NELER YAPILMALI? – SOMUT ÇÖZÜMLER
Pamuk, konuşmasının devamında orman yangınlarına karşı alınması gereken önlemleri madde madde sıraladı:

  • 1. Yangın Söndürme Filo Gücü Yeniden Kurulmalı:
    En az 30 adet sabit ve hareketli hava aracı devlet envanterine dahil edilmeli; THK veya bağımsız bir yapının profesyonelleştirilmesiyle bu alan millileştirilmelidir.
  • 2. Gece Görüşlü Gözetleme ve Anlık İhbar Sistemi Kurulmalı:
    Ormanlık alanlarda 7/24 termal kamera, dron, yapay zeka destekli izleme teknolojileri yaygınlaştırılmalı. Vatandaşın anlık ihbarı için basit ama etkili bir mobil uygulama geliştirilmelidir.
  • 3. Yangın Eğitimi ve Gönüllü Savunma Ordusu:
    Her köyde, her beldede orman yangınına karşı ilk müdahale eğitimi almış gönüllü ekipler kurulmalı; devlet bu gruplara hem ekipman hem eğitim desteği vermelidir.
  • 4. Caydırıcı Cezalar Sertleştirilmeli:
    Orman kundakçılığına yönelik cezalar yalnızca hapis değil, ağırlaştırılmış müebbet dahil olmak üzere en sert biçimde uygulanmalıdır. Takipsizlikle sonuçlanan davalar kamu vicdanını derinden yaralamaktadır.
  • 5. Yanan Alanların Rantını Kapatacak Anayasal Güvence:
    “Yanan orman alanları yeniden ağaçlandırılır ve başka bir amaçla kullanılamaz” maddesi anayasal düzeye taşınmalı, bu ihlallere karışan kamu görevlileri yargılanmalıdır.
  • 6. Kırsalda Görevli Bekçiler Sistemi Geri Getirilmeli:
    Eski ormancı-bekçi sistemi, modernize edilerek tekrar devreye sokulmalı; orman içi insan hareketliliği gerçek zamanlı takip edilmelidir.
    “HER VATANDAŞ BİR ORMAN BEKÇİSİ OLMALI”
    Pamuk, açıklamasının sonunda tüm topluma şu çağrıda bulundu:
    “Kameralar bir yere kadar korur. Teknoloji bir noktada yetersiz kalabilir. Ama bilinçli bir vatandaş her zaman ormanı korur. Ormanlarımızı sadece kurumlar değil, bizler savunacağız. Ateşin karşısında ilk duran bazen bir köylü, bazen bir genç olabilir. Bu nedenle her vatandaş bir orman bekçisi gibi hareket etmeli; gördüğü her şüpheli hareketi bildirmelidir.”
    BİR ÜLKEYİ YÖNETMEK, ORMANINI KORUYABİLMEKTİR
    Pamuk, sözlerini şu cümleyle tamamladı:
    “Ormanlarımızın korunması bir çevre politikası değil, bir millî güvenlik meselesidir. Toprağını koruyamayan, vatanını da koruyamaz. Bu mesele siyasi tartışmaların ötesinde, tüm ülkenin ortak seferberliğini gerektirir.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz