Yeniden Refah Partisi (YRP) Nizip İlçe Başkanı Abdullah Kılıçparlar, “İsrail’in İran’ı hedef alınması; bölgeyi diz çöktürme, Türkiye’yi kuşatma ve ümmetin direncini kırma stratejisinin bir parçasıdır. Yılanın başı daha bugünden ezilmelidir” dedi.
İsrail’in İran’a saldırması ile iki ülke arasında başlayan savaşa ilişkin değerlendirmede bulunan YRP Gaziantep Nizip İlçe Başkanı Abdullah Kılıçparlar, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Kılıçparlar, şu ifadeleri kullandı:
“İsrail’in geçtiğimiz günlerde İran’a yönelik gerçekleştirdiği doğrudan saldırı, sıradan bir askeri hamle değil; bütün bir İslam coğrafyasına yapılmış açık bir tehdittir. Bu saldırı; sadece İran’ı değil, bölgedeki tüm direniş damarlarını, bağımsızlık iradesini ve ümmetin onurunu hedef almıştır.
Bu saldırı, emperyalistlerin yıllardır adım adım uygulamaya koyduğu büyük planın yeni bir aşamasıdır.
Merhum liderimiz Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamız bu süreci yıllar önce şu sözleriyle açıkça öngörmüştü:
“Önce Irak’ı işgal edecekler, sonra Suriye’ye yerleşecekler, ardından İran’a saldıracaklar; çünkü asıl hedef Türkiye’dir.”
Bu uyarı bugün birebir yaşanmakta, İslam coğrafyası bir bir zayıflatılmakta ve kuşatılmaktadır.
İsrail’in, İran’a karşı pervasızca yaptığı bu saldırı, aslında bütün bir ümmetin sinir uçlarını hedef almıştır. Bu nedenle hedef alınan sadece bir ülke değil, direnişin ruhudur, bağımsızlığın umududur.
Ne yazık ki bu açık saldırı karşısında uluslararası kamuoyundan ciddi bir tepki gelmemiş, birçok İslam ülkesi ise ya sessiz kalmış ya da etkisiz açıklamalarla yetinmiştir.
Oysa bu sessizlik, zalimi cesaretlendirmekten başka bir işe yaramamaktadır.
İran’ın hedef alınması; bölgeyi diz çöktürme, Türkiye’yi kuşatma ve ümmetin direncini kırma stratejisinin bir parçasıdır.
Bugün İran’a sessiz kalmak, yarın Türkiye’nin kuşatılmasına zemin hazırlamak demektir.
Ve bu yüzden yılanın başı daha bugünden ezilmelidir.
Bu noktada, Genel Başkan Yardımcımız Sayın Suat Kılıç’ın şu sözü meselenin özünü ortaya koymaktadır:
“İsrail laftan anlamaz, güçten anlar!”
Artık sadece kınamak değil; kararlı, net ve sonuç alıcı adımlar atmak zorundayız. İslam ülkeleri, ekonomik, siyasi ve diplomatik gücünü ortaya koyarak bu zulüm ve işgal politikalarına karşı gerçek bir birlik oluşturmalıdır.
Bizler, bu coğrafyada sadece kendi sınırlarımızın değil, bütün mazlum halkların sorumluluğunu omuzlarımızda hissediyoruz. Bizler, sadece kendi Sınırlarını koruyan değil, bütün din kardeşlerimizin, mazlumların sorumluluğunu omuzlarımızda hisseden bir toplum devlet olmalıyız.
İrana yapılan bu saldırıyı görmezden gelemeyiz. Çünkü bu bizim çoğrafyamızıda olumsuz etkileyecektir. Amaçlarının müslüman ülkeleri yok etmek olduğu aşikârdır ve ortadır.
İran’a yapılan bu saldırıyı asla görmezden gelemeyiz. Çünkü bu saldırı, bölgeyi teslim alma çabasının bir parçasıdır ve bu oyunu bozmak hepimizin görevidir.
Birliğimizi, dirliğimizi ve geleceğimizi ancak basiret, feraset ve kararlı bir duruşla koruyabiliriz.
Ve biz bu duruşu Milli Görüş’ten, merhum Erbakan Hocamızdan miras aldık.”