Nurcan CEYRAN
Bundan aylar önce, “FARE İSTİLASINA RAMAK KALA” başlıklı bir yazı yazmıştım…
Yazı yılını doldurmadan, sanki tahmin edilen bir senaryo gibi adeta tek tek gün yüzüne çıktı. Dün akşam sosyal medyada, Antalya ya domuzların indiği haberini okudum.
Bu haber daha öncede yine başka il ve ilçede benzer bir durumu gözlerimizin önüne serdi…
Şaşırdık mı?
KESİNLİKLE ŞAŞIRMADIM, beklediğim bir durumdu…
Köpeklerin yokluğu ortaya çıkınca kurt, tilki, çakal ve domuz gibi yırtıcı, saldırgan hayvanların şehre inmesi kaçınılmaz olacaktır.
Kedilerin yokluğu başta fare, yılan, çıyan, akrep, daha bir çok küçük gurup haşere ve hayvanlara gün yüzüne çıkmasına sebep olacaktır.
Evlerinizin içine daldıklarında, bizimle uyuyacaklar belki de kulak kıkırdaklağı hastalığı en yaygın sorunumuz olacak.
Aslında doğa sadece bu hayvanlar için değ;, aykırı, yanlış olan her şeye tepki veriyor biz farkında değiliz.
Son olarak Bursa’da yaşanan olay, insanlığa yakışıyor mu diye bi çok arkadaşım ile istişare ettim..
Hayvanlardan korkan, dokunmaktan ürken insanlar bile bunun çok büyük bir insanlık ayıbı olduğunu söyledi…
Bir anne kedi ve 4 yavrusunun kafaları ezilerek öldürülmüş! köpekler o keza,, köpeklerin bacağı koparılmış, diğerleri zehirli iğne ile katledilmiş!
Sayısız, büyük büyük ölüm çukurlar açılmış…Tüm hayvanlar çöp gibi üst üste atılıp, çukur dolunca, kapatılmış!
Nazilerin toplama kampları gibi, orada insanlar, burada kedi ve kopekler…
Bu hayvanlar hasta bakıyor, kör sahibine göz oluyor.
Sahibi ölünce mezarı başında ayrılmıyor, günlerce o mezarın üstünde aç, susuz ağlıyor. AĞLIYOR YA AĞLIYOR, SAHİBİ ÖLÜNCE YADA ÖLECEK DİYE AĞLIYOR…
Kimin yakını yapmış bunu, duyulup, görülmüş, bilindik bi durum mu?
Koskoca çobanı idare ediyor, doğum yapan koyunu çoban görmüyor, o köpek onun başında bekliyor ki çoban geri dönsün, bizi alsın diye, orda da ayrılmıyor, yürümeyen bir kuzu, doğum yapmış yatan bir koyun ve o hayvan orada aciz bekliyor, gitmiyor…
Evimizi bahçemizi koruyor
Minicik 3,5 aylık bebeğimize dadılık yapıp onu koruyor, ya saymakla bitmeyecek ücret almadan hizmetleri olan, eğitilince hepsi ayrı kulvarda görevini layıkıyla yerine getiriyor.
Bir caniliği, bunları yapabilen, yada yaptıran hangi psikoloji de olabilir 2 gündür düşünüyorum. Sadece sokak canlılarının değil, bizim de can güvenliğimiz yok artık. Psikopat ruhlu işgüzarlar, sözde verilen görevi yapıyor. Konya olayında kürekle başı ezilerek öldürülen köpek, hiç unutamadım hiç kimse unutmamıştır eminim.
Ya el insaf, vicdanınıza ne oldu, sevmeyin o hayvanları, “SİZ ZATEN SEVMEYİN”, ama böyle vahşet de uygulamayın…
Kanunu uygula, dediği maddeleri yap, karnını doyur, onu yağmurdan, sıcaktan koruyacak bir çatı yap, 3 ayda 1 de aşılarını yap, yaşat. Yaşat ki daimi bir işiniz olsun yoksa işine son verecek korkunç işlerin altına imza atıyorsun. Hem vicdanın rahat, hem huzurla giderildiğin bir işin, hem de o hayvanları ziyarete gelen yüzlerce güzel dostluklar edinin.
Evren bu hatayı kabul eder mi asla etmez, bekleyip görün, hayatlarımızda ellerimizden neler kayıp gidecek.
Güzel bir toplum için, huzurlu bir şehir için Balıkesir sokaklarını örnek alalım güzel gir hafta dileğiyle.
