Mars Petcare ve Royal Canin, “Evsiz Hayvanlar Raporu” aracılığıyla sevgi dolu bir yuvaya erişemeyen hayvanların durumunu mercek altına alıyor
“Hayvanlar için Daha İyi Bir Dünya” amacıyla faaliyet gösteren Mars Petcare ve Royal Canin sevgi dolu bir yuvaya erişemeyen kedi ve köpeklerin sayısını tespit edebilmek ve sahiplenmenin önündeki bariyerlerin anlaşılmasına katkıda bulunabilmek amacıyla, Türkiye dahil 20 ülkede kapsamlı bir küresel araştırma gerçekleştirdi. Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’deki kedi ve köpek popülasyonun yaklaşık yüzde 48’sinin bir evi bulunmuyor; ancak belirli konularda iyileşme sağlanması durumunda hayvan sahiplenmeyi düşünenlerin oranı umut verici.
Kedi ve köpeklerin beslenme ihtiyaçlarına yönelik geliştirdiği ROYAL CANIN®, PEDIGREE®, PERFECT FIT™, WHISKAS® ve SHEBA® portföyü ile hayvanların sağlıklı yaşam sürmelerini amaçlayan Mars Petcare, dünya çapında evsiz hayvan popülasyon dinamiklerini anlayabilmek, sahiplenmenin önündeki bariyerleri tespit edebilmek ve çözümün geliştirilmesine katkıda bulunabilmek amacıyla kapsamlı bir rapor yayınladı[1]. Türkiye’ye ilişkin veriler, evsiz hayvan sayısı, kısırlaştırma oranları, hayvan sahiplenme alışkanlıkları ve hayvan sahiplerinin görüşlerine dair önemli bulgular ortaya koyuyor. Araştırma sonuçlarına göre;
Türkiye’deki kedi ve köpek popülasyonun yaklaşık yüzde 48’sinin bir evi bulunmuyor.
Köpeklerin yaklaşık yüzde 21’i barınaktan, yüzde 17’si arkadaş aracılığıyla ve yüzde 15’i sokaktan sahiplenilirken, sokaktan sahiplenilen kedilerin oranı yüzde 28 seviyesinde yer alıyor.
Sahipsiz bir kedi veya köpek ile karşılaşılması durumda, anket katılımcılarının yüzde 60’ı gerekli ilgiyi sunarak hayvanların bakımlarını sağladıklarını belirtiyor.
Sahiplenmenin önündeki bariyerlerin kaldırılması durumunda, katılımcıların yüzde 47’si kedi, yüzde 45’i ise köpek sahiplenmeyi düşündüğünü belirtiyor.
Sahiplenme önündeki temel bariyerler arasında ilk sırada ev koşullarının elverişli olmaması değerlendirilirken, sorumluluğun fazla olacağı kaygısı, iş veya seyahat durumları sebebiyle evde bulunulamaması durumunda bakım alternatiflerinin az oluşu, bakım masraflarının maliyetli olması ve köpeklerde davranış kontrolünün nasıl sağlanacağının bilinememesi belirtiliyor.
Araştırma; kedi ve köpeklerin evsizliğini sona erdirmek için üç konu başlığında aksiyon alınması gerektiğini belirtiyor: Kısırlaştırma, sahiplenme ve hayvanların sahipsiz duruma geçmelerinin önüne geçilmesi.
Kısırlaştırma: Evsizliği önlemede kritik adım
Araştırmada, sahipli kedi ve köpeklerin kısırlaştırma oranlarına dair önemli veriler yer alıyor. Buna göre, köpek sahiplerinin yalnızca yüzde 36’sı, kedi sahiplerinin ise yüzde 52’si hayvanlarını kısırlaştırdıklarını belirtirken, kısırlaştırmanın yaygınlaşmamış olmasının hayvan popülasyon kontrolünün önünde önemli bir engel olduğu belirtiliyor.
Türkiye’de hayvan sahiplenmeye olan ilgi, dünya ortalamasının üzerinde; ancak sahiplenmenin önündeki bariyerlerin ortadan kaldırılmasına çalışılmalı
Araştırma kapsamında, katılımcılara yakın gelecekte kedi veya köpek sahiplenmeyi düşünüp düşünmedikleri sorulduğunda yüzde 45’i köpek, yüzde 47’si ise kedi sahiplenmeyi düşündüğünü belirtiyor. Sonuçları değerlendiren rapor, Türkiye’deki hayvan sahiplenmeye yönelik ilginin, raporda yer alan diğer ülkelere kıyasla ortalamanın üstünde yer aldığının altını çiziyor.
Sahiplenme konusundaki veriler umut verici olsa da bunun için hayvan sahiplenmenin önündeki temel bariyerlerin ortadan kaldırılması gerekliliği raporda belirtiliyor. Araştırmaya katılanlar, sahiplenme önündeki engeller olarak şunları belirtiyor:
Ev ortamının yeterli olmaması ve/veya olanak sağlamaması,
Hayvan bakımı için üstlenilmesi gereken sorumluluğun fazla olduğu düşüncesi,
Seyahat durumlarında hayvanın sorumluluğunu delege etmede yaşanılan zorluk,
İşe gidildiğinde kedi/köpek ile ilgilenebilecek kimsenin bulunmaması,
Hayvanların sağlıklı bir yaşam sürmeleri için gerekli olan beslenme, sağlık bakım ve tedavi masraflarının hayvan sahipleri tarafından karşılanamayabileceği endişesi,
Davranış kontrolünün sağlanılamayacak olduğu kaygısı.
Son 12 ay içerisinde sahipli köpeklerin yüzde 11’i, kedilerin ise yüzde 14’ü kayboldu
1239 hayvan sahibi ile yapılan görüşme çıktılarına göre, Türkiye’deki köpek sahiplerinin yaklaşık yüzde 29’u, kedi sahiplerinin ise yüzde 33’ü yaşamları boyunca en az bir kez hayvanlarının kaybolduğunu belirtti. Hayvanların tek başlarına ve çoğu kez “sosyalleşme” amacıyla evden dışarıya bırakıldığını belirten rapor, bu uygulamanın önüne geçilmesinin onların sağlık ve güvenlik ihtiyaçları için kritik önemde olduğunu belirtirken, sahipsiz hayvan sayısının bu nedenle de artmakta olduğunun altını çiziyor. Mikroçip uygulamalarının yaygınlaştırılması ve iletişim detayları içeren tasmaların kullanılması etkili önlemler olarak ayrıca belirtiliyor.
Mars ve Royal Canin Türkiye, evsiz hayvanlar için yıl boyunca 1500 saat üzerinde gönüllülük çalışması yapacak
Küresel Evsizlik Raporu bulguları hakkında konuşan Mars Gıda Türkiye Kurumsal İlişkiler Direktörü Çağla Çavuşoğlu: “Hayvanların insan ve toplum hayatına sunduğu psikolojik, sosyal, bilişsel ve fiziksel faydaları göz önüne aldığımızda, hayvan sahiplenme oranlarının artması bir numaralı önceliğimiz. Rapor, ülkemizdeki evsiz hayvanların durumunu bizlere aktarırken, bu duruma yol açan temel etkenleri de gözler önüne seriyor. Bu alanda ilerleme kaydedilebilmesi için yol haritası niteliğinde bilgiler sunan raporun, konu hakkında çalışmalar yürüten tüm paydaşlara fayda sağlayacağına inanıyoruz. Amacımız doğrultusunda elimizden geleni yapmaya ve çözümün bir parçası olmaya kararlıyız. ”
Hayvanlar için daha iyi bir dünya yaratmak hedefiyle çalışmalar yürüttüklerini belirten Royal Canin Türkiye Ülke Müdürü Aslı Çelikkol, şunları söyledi: “Amacımız, her bir kedi ve köpeğin, sağlıklı, mutlu ve oldukları gibi kabul edildikleri bir yaşama kavuşması. Bu amaç doğrultusunda tüm çalışanlarımız ve yarattığımız değer ekosistemi içerisindeki paydaşlarımızla birlikte var gücümüzle çalışıyoruz. Mars Petcare ve Royal Canin Türkiye olarak bugüne dek, ‘Sevgiyle Besle’, ‘Mama Ekspresi’, ‘Patibüs’ ve ‘İyilik Hareketi’ gibi farklı projeler geliştirerek sahipsiz hayvanların beslenme ihtiyaçlarını karşıladık. Önümüzdeki yıl için ise evsiz hayvanların yaşam şartlarını iyileştirmeyi, insanlar ile hayvanlar arasındaki sosyal bağı anlatmayı ve güçlendirmeyi ve sorumlu hayvan sahipliğini teşvik etmeyi amaçlayan toplam 1500 saatin üzerinde gönüllülük çalışması gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.”