Gaziantep’te Türk üniversitelerinden mezun olmasına rağmen Türkçe bilmeyen Suriyeli avukatların çalıştığı ortaya çıktı. Suriyeli avukatların Türkçe bilmemesine rağmen baroya kabul edilip ofis bile açtığı öğrenildi. Büyük skandalı Gaziantep Kulübü Başkanı Kübra Kayın açıkladı.
Türkiye’de sayıları 10 milyonu aşan sığınmacılar ve kaçaklar ciddi ekonomik ve sosyal sorunlara neden olmaya devam ediyor. Suriyeli sığınmacıların en yoğun yaşadığı kentlerden Gaziantep’te büyük bir skandal ortaya çıktı. Gaziantep Kulübü Başkanı Kübra Kayın, Türk üniversitelerinden mezun olduğu halde Türkçe bilmeyen Suriyeli avukatların çalıştığını söyledi.
Yeniçağ gazetesinin haberine göre; Gaziantepli 41 STK’nın imzaladığı raporu açıklayan Kayın, Suriyeli avukatların Türkçe bilmemesine rağmen baroya kabul edilip ofis bile açtıklarını anlattı.
Suriyeli öğrencilere üniversitelere özel kontenjanlar açıldığının altını çizen Kayın, “Fakültelerimizden mezun olmuş Suriyeliler ise bambaşka bir sorun oluşturmaktadır. Hukuk Fakültesini bitirip avukat olmuş, T.C. vatandaşı olmuş, Baroya kabul edilmiş, avukatlık ofisi açmış ama Türkçe bilmeyen Suriyeli avukatlarımız mevcuttur. Türkçe bilmeden Türkiye’deki bir hukuk fakültesinden mezun olunabilmesi oldukça düşündürücüdür” ifadelerini kullandı.
KADİM KÜLTÜRÜMÜZ OLUMSUZ BİR ŞEKİLDE ETKİLENİYOR”
Gaziantep’te yaşamanın yerel halk için bir eziyete dönüştüğünü vurgulayan Kayın, “Gaziantep’te yaşam; yerli nüfus için gittikçe çekilmez hale gelmektedir, Yolda, toplu ulaşım araçlarında, parkta, evde, işte çevreyle uyumlu olamamakta, kendi kültürlerini, alışkanlıklarını olduğu gibi sürdürmekte ve biz Gazianteplilerin yaşam alanını daraltmaktadırlar” dedi.
Üniversitelerde Türk öğrenciler ile Suriyeli öğrenciler arasında haksız rekabet olduğunu belirten Kayın şunları söyledi:
“Türk öğrencilerimiz üniversiteye girerken yıllar süren yoğun bir hazırlık sonunda seviye tespit sınavına girerek fakültelere yerleştirilirken, Suriyeli öğrenciler YÖS sınavı haricinde sınavsız bir şekilde fakültelere girebilmektedir. Dolayısıyla üniversitelerimizde sürekli artan, haksız rekabet oluşturan Suriyeli öğrenci potansiyeli ile karşı karşıyayız. Önceleri az sayıdaki yabancı öğrenci bir şekilde entegre olurdu. Kalabalık olduklarında buna ihtiyaç duymadıkları, kendi dillerini, kendi kültürlerini içimizde yaşamaya devam ettikleri gözlenmektedir. Gittikçe artan bir şekilde kültürel ve sosyal alışkanlıklarımız, kadim kültürümüz olumsuz şekilde etkilenmektedir.’’
“NÜFUSUN YÜZDE 50’Sİ SURİYELİ OLACAK”
Önümüzdeki 20 yılda kentin nüfusunun yüzde 50’sinin Suriyeli olmasını beklediklerinin altını çizen Kübra Kayın sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye’de 2022 yılı verilerine göre doğurganlık hızı 1.62 olmuştur. Bu durum, doğurganlığın nüfusun yenilenme düzeyi olan 2.10’un altında kaldığını göstermektedir. Suriye’de Suriyelilerin doğum oranı 2,7 iken Türkiye’deki Suriyelilerin doğum oranı 5,3 seviyesindedir. Önümüzdeki 20 yılın projeksiyonunu çıkardığımızda Gaziantep’in nüfusunun %50’sinin Suriyeli olacağı görülmektedir. Demek ki, Türkiye’deki yaşam Suriyeliler için giderek daha kolay ve sürdürülebilir hale gelmiştir. Dolayısıyla ne kadar kişiyi ülkesine geri gönderirseniz gönderin, bu nüfus artışıyla aynı sayılarla karşılaşmanız neredeyse kesindir. Bu durum ekonomik, sosyal ve siyasi yükün hiç eksilmemesi ve demografik yapının bozulması anlamı taşıyacaktır.’’