GAGİAD Başkanı Koçer, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin yıl dönümü nedeniyle açıklamalarda bulundu. Koçer, “Bölgemizde hayat her anlamda normale dönene kadar çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Gaziantep Genç İş İnsanları Derneği (GAGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Koçer, 6 Şubat depremlerinin birinci yıl dönümü nedeniyle yaptığı açıklamada Türk milletinin bu zorlu süreçte sergilediği dayanışmanın yaraları sarma yolunda verilen mücadeleye güç kattığını belirtti.
Geçtiğimiz yıl yaşadığımız ve hepimizi derin bir üzüntüye boğan elim deprem felaketinin yıl dönümü nedeniyle açıklamalarda bulunan Koçer, “Asrın Felaketi” olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli 11 ilimizi etkileyen deprem felaketi ülkemizi derin bir üzüntüye boğdu. Bu zor zamanlarda bir yandan kaybettiğimiz vatandaşlarımızın yasını tutarken diğer yandan yaralarımızı sarmak, afet bölgesinde hayatı normalleştirmek için var gücümüzle çalıştık. Türk milletinin dayanışma ruhu ve feraseti bu denli büyük bir felaket karşısında dün olduğu gibi bugün de en büyük gücümüz. Bölgenin en büyük sanayi ve ticaret kenti olarak, sadece Gaziantep’in değil depremden etkilenen diğer illerin de yeniden ayağa kalkması için önemli bir sorumluluk üstlendik” dedi.
Sözlerine, yıl boyunca depremzedelere yönelik yürütülen yardım kampanyalarına GAGİAD üyelerinin hem öncülük ettiğini hem de aktif olarak katıldığını belirterek devam eden Koçer, gösterilen dayanışmanın sadece acil yardımla sınırlı kalmadığını vurgulayarak şunları söyledi: “Gaziantepli genç iş insanları olarak sorumluluklarımızın bilincindeyiz. Bu sorumlulukla, depremzede vatandaşlarımızın acil ihtiyaçlarını karşılamak için çalışırken diğer yandan da bölgesel kalkınma projelerine destek vererek, ticari hayatı canlandırmaya çalıştık. Gaziantep olarak ekonomik kapasitemizden ve milletimize olan bağlılığımızdan aldığımız güç ve afet bölgesi içerisindeki stratejik konumumuzla bu zorlu dönemde bölgesel kalkınmaya yönelik projelerimizi sürdürmeye kararlıyız. Böyle zorlu bir dönemin ardından geleceğimizi inşa ederken, her birimizin birbirine destek olması ve dayanışma göstermesi çok önemli. İş dünyasının gücüyle, gençlerin dinamizmini bir araya getirerek bölgesel kalkınma ve toplumsal refahı artırmak adına projelerimizi hayata geçirmeye öncelik vermeliyiz. Sivil toplum kuruluşlarının, iş dünyasının ve yerel yönetimlerin bir araya gelerek güçlü projeleri hayata geçirebileceğine ve bu süreçte, birlikte daha güçlü bir Türkiye inşa edeceğimize yürekten inanıyorum.”
Koçer, Gaziantep’in Nurdağı ve Islahiye ilçelerinde depremden yoğun şekilde etkilenmesine rağmen güçlü sanayisiyle bölgeye hem istihdam hem de ekonomik toparlanma anlamında destek sunduğunun altını çizdi. Koçer, “Gaziantep, bölgenin en gelişmiş ili olarak Türkiye’nin Ortadoğu’ya açılan en önemli ticaret kapısı konumunda. Bu stratejik rolümüzle, afet bölgesinin yeniden toparlanmasına destek olduk. Bu bağlamda, şehrimizde faaliyet gösteren birçok firma, depremzedeler için istihdam yaratma çabalarını sürdürerek, ekonomik anlamda kayıpları en aza indirmeyi hedefliyor. Dayanışma ruhu ve iş dünyamızın üstlendiği sorumlulukla zor dönemleri aşma noktasında büyük bir çaba harcadık. Bölgemizde hayat her anlamda normale dönene kadar çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Koçer, her anlamda afetlere karşı dirençli kentler vurgusu yaparak sözlerini şöyle tamamladı. “Ülkemizin bir deprem kuşağında yer aldığını unutmadan kentlerimizi afetlere karşı dirençli hale getirmemiz gerekiyor. Afetle yüz yüze gelmeden alınması gereken tüm önlemleri almalı, güvenli ve yaşanılabilir kentler inşa etmeliyiz. Depremin acısını yüreğimizde hissederken üzerimize düşen sorumlulukları her zaman hatırlamayı da ihmal etmemek gerekiyor. Yaşadığımız elim felaketin yıl dönümünde, kaybettiğimiz vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı diliyorum.”